Anasayfa Yazarlar Mahmut Kudat Krizler, sektör ve yeni dönem

Krizler, sektör ve yeni dönem

25.2.2014

“Umut, fakirin ekmeğidir” sözü, artık fakirin de zenginin de dilinde..



Ekonomik göstergeleri alt üst eden 17 Aralık operasyonunun etkileri öyle görünüyor ki yerel seçimler sonuçlanana kadar artarak devam edecek. İktidar açısından 1 Nisan şakası gibi bir sonuç çıkmadığı takdirde stabil bir dönem beklentisi var. Bu dönem de genel seçimlere kadar süreceğe benziyor. Her halükarda yatırımcı için önümüzdeki bir kaç yıl, dikkatli adımların atılmasını gerektiriyor.



Umarız ki, önümüzdeki günler yatırımcıyı, işadamını, esnafı, ücretliyi bugünkünden daha geri seviyeye taşımaz. Umut ediyoruz, çünkü başka çaremiz de yok gibi.



Peki bu umutla yaşarken iş çevreleri adımlarını neye göre atacak. Dolar ve Euro’nun yükselişi karşısında üretim maliyetleri günlük olarak değişmeye devam ediyor. Dövize endeksli üretim girdilerindeki artışlar, inşaat sektörüne her zaman olduğu gibi bu dönemde de büyük riskler getiriyor.



Özel sektörde devasa yatırımların konuşulduğu, hatta projelendirildiği bir dönemde dövize endeksli girdilerde yaşanacak beklenmeyen artışlar planlarda ne gibi değişiklikler yaptıracak?



Bugünün hesaplarıyla 2-3 yıl sonra tamamlanacak projelere başlayacak yatırımcı nasıl rahat uyuyacak?



1 Ocak 2013’te 1,75 TL olan Dolar, bugün 2,20 TL’yi gösteriyor. 2013 yılsonu tüketici enflasyonun yüzde 7,4 olduğu Türkiye’de, Türk lirası karşısında Dolar yüzde 26,  Euro yüzde 30 değer kazanmış bulunuyor. Yatırımcının vazgeçilmezi olan altın da bir yıl içersinde yüzde 10 değer kaybetmiş durumda.



Yüksek girdi maliyetlerine sahip olan yapı sektörü için 2013 yılı sonundan itibaren oldukça riskli bir dönem olduğu açık.



Ancak herşeye rağmen hayat devam ediyor.



Hayat devam ettiği sürece de insanlar tüketmeye, ihtiyaçlarını gidermeye devam edecek.



Belki hesaplar tutmayacak, belki hedeflerde sapmalar olacak ancak talepler doğrultusunda üretim devam edecek. Yalnız bir fark olacaktır. Yapı sektöründeki arz, talebe göre şekillenecektir.



Kısacası “umut” artık sadece fakirin değil, herkesin, her kesimin ekmeğidir.



Umudunuzu kesmemeniz dileğiyle gelecek sayıda buluşmak üzere...


Sosyal Ağlarda Paylaş